Botoks özel bir bakteriden elde edilen bir protein olma özelliğini taşıyan bir nörotoksindir. 30 yıldan fazla bir müddettir kullanılmakta olan bu eser, yaklaşık 80 ülkede kullanılmakta ve ülkemizde son 10 yıl içerisinde kullanımı epeyce artmış bir eser olma özelliği göstermektedir. Cildimizde yer alan orta ve yüksek düzeydeki kırışıklıkların cerrahi bir müdahale olmadan giderilmesine yardımcı olan kozmetik bir eserdir.
Yüzümüzdeki kaslar, mimik hareketlerimiz ile daima olarak kasılmaktadırlar. Bu kasılmalarla birlikte yüzümüzde kırışıklıklar oluşur. Vaktin tesirleri ile birlikte hücrelerin kendilerini yenilemesi azalır, kollajen ve elastin liflerin üretilmesi yavaşlar. Botoks, yüzümüzdeki kasların kasılmalarını süreksiz olarak durduran ve uygulandığı bölgedeki kasların gevşemesini sağlayan bir yapıya sahiptir. Uygulama bölgesindeki yüz kaslarının kasılması süreksiz olarak bloke edildiği için cilt yüzeyi daha pürüzsüz ve daha gergin bir yapıya kavuşmasına yardımcı olur. Bu sayede yüzümüzün genel sözünün daha rahat bir görünümde olması sağlanmaktadır.
Botoks, medikal estetikte düşük dozlarda ve mimik kasları üzerinde kullanıldığı için inançlı bir kullanıma sahiptir. Yüz anatomisi hakkında bilgili bir Uzman Tabip tarafından uygulanması, istenmeyen yan tesirlerin oluşma ihtimalini ortadan kaldırdığı üzere, elde edilmek istenen sonucun başarılı olmasında da değerli bir etkendir. Gebelerin ve çocuk emziren bayanların uygulamayı yaptırmasının uygun olmadığını belirtmemiz gerekir.
Botoks uygulamalarında uygulamanın tesir çizelgesi bireyden bireye farklılık gösterebilir. Uygulama birinci tesirlerini yaklaşık 3 gün ile 1 hafta ortasında göstermeye başlar, 10 gün ile 2 hafta ortasında daha aktif bir sonuç gözlemlenir. En yüksek tesirlerini uygulama yapıldıktan sonra yaklaşık 1 aylık mühlet sonunda gösteren bu uygulamanın kalıcılığının 4 ay ve üzerinde bir müddette devam ettiği gözlemlenmiştir. Tekrarlanan uygulamaların kalıcılığın mühletini artmasında kıymetli bir etken olduğu bilinmektedir.