Metabolic Balance’ın uygulanabilirliği ve başarısı kesinlikle bireye özel olmasındadır. Bu özel beslenme biçiminin her kuralı tıbbi, fizyolojik bilimsel gerçeklere dayanmaktadır.
Metabolic Balance’ta yalnızca 3 ana öğün vardır, orta öğün yoktur. Hatta ortada bir şey yemek yasaktır! Zira 3 öğün yemek, en sağlıklı ve uygulaması kolay ve sürdürülebilir bir beslenme tertibidir. Orta yoğunlukta bir çalışma nizamında bile her 2 saatte bir şeyler yemek mümkün olmaz, fakat en ağır çalışılan mesleklerde bile 3 öğün yemek mümkündür. Dünyanın çabucak her yerinde yemek yemeye ve istirahate ayrılmış bir öğlen ortası vardır. Bu ne sağlamaktadır? Lise biyoloji derslerinden bile hatırlayabileceğimiz bir temel bilgi: yağlar ve proteinler için sindirim mühleti ortalama 4-5 saattir. Midemiz de, lakin bu kadar müddette, aldığımız besinlerin midedeki sindirim devresini tamamlayıp bir sonraki öğüne hazır hale gelir. Bu ortalarda alınan her lokma bu sistemi bozar. Midemizdeki yiyeceklerin sonradan gelenleri beklemesine sebep olur.
Diğer taraftan orta öğün uygulaması bedenimizin sahip olduğu birtakım fizyolojik (oral-kolik, gastro-kolik ) refleksler sebebiyle sindirim kanalının alt kısımlarında da bağırsak muhtevası, sindirim devrelerini tamamlayamadan gastrointestinal pasajı hızlandırıp alınan besinlerin emilimi gereğince gerçekleşmeden sindirim kanalını erken terk etmesine sebep olur. Bu yüzden sık sık, az az yemek sağlıklı beslenme değil, çok yiyip beslenmeme şeklidir! Bunu, bitkileri sularken tabanında havuzcuklar açıp muhtaçlığı kadar suyu taşırmadan vererek bitkinin tabanı kuruyana kadar orta vermek yerine, bitki köklerinin su alma kapasitesini dikkate almadan sık sık sulama yoluyla tabanlarından süratle su akıtarak sıhhatsiz sulama(ma)ya benzetebiliriz.
METABOLIC BALANCE İNSÜLİN DİRENCİNİ ORTADAN KALDIRIR
Bu programda dikkat edilmesi gereken bir öbür kıymetli nokta daha vardır: 3 öğünden az yiyince metabolizma suratı yavaşlar, istikrar sağlanamaz. Kan şekeri ve insülin düzeyinin dengelenmesi de zorlaşır.
3 ana öğün ortasında kıymetli olan konu kan şekerinin fazla düşmemesidir. orta öğün uygulayanlar bunu sağlamaya çalışırlar. Lakin alınan her besin hususuyla kana tekrar şeker girmesiyle yine insülin salgılanır ve kan şekerini düşürür,şeker fikir açlık hissi kamçılanır,yeniden bir orta öğünle karbonhidrat alınır,şeker tekrar yükselir,arkasından insülin yükselir,bu bu türlü kısır döngü olarak devam eder ve bir süre sonra insülin direnci gelişmeye başlar. İnsülin direncinin gelişmesi birebir vakitte yağlanmayı da tetikler.
Metabolic Balance programında ise; besinler glisemik yüküne, hastanın ferdî kan kıymetleri ve özelliklerine nazaran seçilir. Bireye özel bu plan tabip tarafından hastaya iletilen pişirme ve yeme biçimiyle birlikte uygulandığında kan şekerinin ani yükselme ve düşmesine mahzur olur, uzun periyodik tokluk sağlar ve dolayısıyle acıkmaya pürüz olur ve üstte kelamını ettiğimiz kısırdöngüyle birlikte insülin direncinin kırılmasını sağlar. Üstelik yağlanmayı da engellediği için insülin direncinin oluşmasını “temelinden” pürüzler.