Çok baş karıştıran bir mevzuyu kendi dilimce izah etmek istiyorum. Hocalarımızın bir kısmı asid–baz dengesininçok sıkı ve dar bir aralıkta sabitlendiğini ve asla bu aralıkların dışına çıkılamayacağını aksi durumların ömürle bağdaşamayacağını düşünüyorlar ve çok haklılar.
Gözden kaçan bir bilgi var. Bedenimizdeki bu ph kıymetini sabit tutmak için gösterdiği disiplinin nedeni ne? Demek ki çok hayati bir durum olmalı.
Bu hayati faaliyetleri yalnızca bir organ üstlenmemiş, fizyoloji bilgimizden hatırlanacağı üzere ph düzenlenmesinde kullanılan teneffüs sistemi, renal boşaltım sistemi, kan sirkülasyon sistemi, karaciğer üzere devasa organların ortak maksadı bedenimizin-alkali- asiddengesinin korunması için tepkiler zincirleri bulunur.
ASİD-BAZ SİSTEMİ BENCE BEDENDEKİ EN KARMAŞIK SİSTEMLERDEN BİRİDİR.
Efendim diyor: “Beden asidliği yükselince kemikten Ca (kalsiyum) çeker dengeler”.
Bu da hakikat.
Efendim diyor: “Vücut asidleştiğinde teneffüs sistemi daha fazla oksijen alarak ve CO2 i vücuttan atarak dengeler”.
Bu da hakikat.
Efendim: “Protein metabolizması sonrası açığa çıkan ürik asid arginin ve glutamat kullanılarak süratle üreye çevrilir”.
Bir formda tahlil üretilmiş olur zira aksi durum ömürle uyuşmaz.
Aslında kısa olarak özetlediğimiz bu düzenlemeler biyokimya derslerinde 20 saatlik ders konusu. Çok kompleks tepkiler ile gerçekleşir.
Asidlik o denli bir durumdur ki tüketilen tüm besinlerin atık eserlerinin sonucudur.
Yani ne tüketilirse tüketilsin atıkları asid özellikli olur. Fakat egzoz gazlarına emsal bir kısmı kapkara bol kurşun içerir,bir kısmı açık renkli bir kısmı fark edilmeyecek kadar az olur.
Her bir metabolik atık eserin vücudumuzdan atılımı, bir maliyet hesabı ile gerçekleşir.
Bizler vücudumuza bir banka hesabı üzere bakmalıyız. Bu asid yüklerine bakışımız banka hesabımızdan çekilen nakit üzere kabul etmeliyiz. Biz bankadan fazla ölçüde nakit çektiğimiz vakit borçlanırız.
BORÇLU VÜCUTLARIN HASTALIKLARA OLAN DİRENÇLERİ DÜŞER.
Düşünürseniz farkedeceksiniz ki tüm ekonomik krizlerin sonrasında birinci batan esnaf dolar borcu olanlar olur, sonra bu sıkıntı günlerde geçimine yetecek rezervleri olmayanlar batacaktır.
Aynı durum gribal enfeksiyonlar içinde geçerli vücut kaynaklarını tüketenlerin hastalıkları çok daha ağır yatalak geçirir, bakarsınız yanı başınızda bir öbür kişi ayakta geçirir.
Sözün özü şu: Asidlik ile gayret etmek önemli bir maliyet ile gerçekleşir bu maliyet
- Kalsiyum
- Magnezyum
- Potasyum
- Glutamat
- Krom üzere alkali minerallerin kullanımı ile tamponlar oluşturur.
Biz bu durumda akılcı olarak ne demeliyiz?
Bedenin banka hesabını dolduracak destekleyici besinleri artırmalıyız. Lakin Karbonat bu sistemde kullanılan on altı farklı tampondan yalnızca biridir. Karbonat’ın aktifliği bir derece takviyeler. Kalsiyum bir derece, Magnezyum bir derece fayda sağlar. Fakat vücut bankasının tüketimini azaltmak en akılcı tercih olmalıdır.
Buda tüketilen besinlerden vücut ph’ını en güçlü formda değiştirme gücüne sahip olan hayvansal protein yoğunluklu beslenmeyi azaltmak olmalıdır. Limon ve sirke ise içerdikleri sitrik-asid ile krebs çemberini aktive ederek tesir ederler.
Bu hayat çemberi vücudun temizlenmesinde atıkların detoksifikasyonu için gerekli hammaddeleri sağlar.
Sağlıkla Kalınız.
