Tıpta hidrolipodistrofi olarak bilinen selülit deri altındaki bağ dokusunda gelişen yağ dokusunun olağandışı artışına ve bozukluğuna verilen isimdir. Bu olağandışı durum östrojen hormonu varlığında meydana gelir. Selülit direkt olarak şişmanlıkla ilişkilendirilmemelidir. Olağan kilosunda hatta zayıf diyebileceğimiz bayanlarda dahi selülit gelişebilmektedir. Selülit oluşumunun nedenlerini esas şu halde sıralayabiliriz.
Ergenlik, hamilelik, kürtaj, menopozve menopoz öncesi periyotlardaki hormonal dalgalanmalar,
Düzensiz regl,
Doğum denetim ilaçlarının uzun vadeli kullanımı,
Düzensiz ve kalorili beslenme, kronik kabızlık,
Alt ekstiremite dolanım bozuklukları,
Anatomik bozukluklar.
TEDAVİ:
Tedavide örgü biçimindeki bağ dokusu içine sıkışmış yağlar ilaçlarla parçalanarak hür hale geçirilir ve beden tarafından kullanımına hazır hale getirilmiş olur. Kullanılan ilaçların bağ dokusunu kırıcı tesir, yağ parçalayıcı tesir, kan ve lenf dolanımını rahatlatıcı ve hızlandırıcı tesirleri vardır. Kokteyl halinde hazırlanan ilaçlar selülitin tipine ve yerleşim yerine nazaran dozları ayarlanarak çok ince özel iğnelerle bölgeye küçük dozlarda enjekte edilir. Böylelikle bağ dokusu içine hapsolmuş yağ hücreleri özgür ve etkin hale getirilmiş olur. Ciltte pürüzsüzlük ve selülit dokuda incelme başlar. Her seanstan sonra görülen güzelleşmeler ve değişiklikler ilaç dozları ayarlanarak hızlandırılır. Seansların sıklığı ve mühleti selülitin tipine, ölçüsüne ve yerleşim alanına nazaran belirlenir.5–10 seans birden fazla olguda kâfi olmaktadır. Tedavi müddetince kilo kaybından çok vücut ölçülerinde incelme, cildin esnek ve pürüzsüz olması ön planda tutulur.
Tedavi yapılan bölgede kan ve lenf dolanımı düzeldiği için kişinin beden kilosundaki artışlar selülit tipi yağ olarak depo edilmez.