Son vakitlerde, bize “Akupunktur kanser yapar mı?” şeklinde sorular sorulmaktadır. Bu tıp soruları sormanız bizi çok mutlu etmektedir.Tıbbın hangi branşı ve tedavisi olursa olsun, sorgulayıcı olmak çağdaş olmanın bir gereğidir.
Birşeyin vücudda kansere neden olabilmesi için, o şeyin bedene dışarıdan yabancı bir uyaran olarak girmesi ve tüm biyokimyasal süreçleri bozarak, bilhassa de genetik kodlarda (DNA ve RNA moleküllerinin yazılımlarında) kusurlu yazılımlara neden olması gerekir.Kanser yapan özelliğe sahip (kanserojen) tüm kimyasal hususlar ve irritasyonlar (uyaranlar), DNA ve RNA’nın proteinlerinde moleküler kırılmalara ve yazılım bozukluklarına yol açarak,uzun vadede kansere taban hazırlar.Ayrıca bu makus uyaranların da bedene kronik olarak (uzun yıllar boyunca) teması gerekir.Bir husus yada uyaran ne kadar kanserojen olursa olsun, hiçbir vakit kısa vakit diliminde kansere yol açmaz.Kansere yol açabilmeleri için de, çok uzun yıllar birebir dozda kesintisiz bir formda bedene temasları yada içilip,yenmeleri gerekir.
Şimdi de bu çok özet ve genel bilgiden yola çıkarak, bir düşünelim: “Akupunktur sahiden kanser yapar mı yada kansere yer hazırlar mı?”…Akupunktur tedavisinde bedene katiyen rastgele bir kimyasal husus enjekte edilmemekte yada cilde temas ettirilmemektedir.Bilimsel olarak tanımlanmış akupunktur noktalarına, özel olarak üretilmiş altın,gümüş yada çelik iğnelerle iğneleme yapılmaktadır.Bu iğnelemenin tesiriyle, bedenin içinde yer alan orjinal ilaç sistemleri faal hale getirilmektedir. Ayrıyeten hastalığın klinik durumuna nazaran de, en fazla (nadiren) 25-30 seanslık tedavi uygulanmaktadır; yani çok uzun yıllar daima bir uygulama sözkonusu değildir.Hiç hekim olmaya gerek yok; tüm bu bilgiler ışığında değerlendirdiğimizde,akupunktur tedavisinin muhakkak kansere yol açmayacağı ve kansere sebep olamayacağı ortaya çıkacaktır.
Sonuç olarak; akupunktur KANSER YAPMAZ !
