Bakımlı Olmanın Psikolojimize Etkisi

Kişisel bakım sadece dış görüntümüzü değil iç dünyamızı da değiştirir. Çünkü “Duygu-Düşünce-Davranış” bir birini etkileyen döngüsel bir sitemdir. Aynı zamanda duygularımızdan sorumlu olan sinir sistemimiz mevcuttur. Biz bedensel, sosyal, ruhsal ihtiyacımız için iyi bir davranışta bulunduğumuzda duygumuz ve düşüncelerimizde olumlu yönde etkilenecek ve sinir sistemimiz dengeye gelecektir. Peki bu nasıl gerçekleşir?

Bakımlı olmayı üç alanda değerlendirebiliriz; kişisel, ruhsal, sosyal alandaki ihtiyaçlarımıza yönelik bakım. Bu üç alanda ihtiyaçlarınızı karşıladığınızda bütün bir bakımlı olma hali gerçekleşir ve kişinin öz güvenini, öz saygısını olumlu yönde etkiler.

Kişisel bakım hijyen ve cilt bakımını içerir. Bunlar kişinin fiziksel ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda kendisine dokunmasını içeren eylemlerdir. Kişinin kendisine dokunması eline, kollarına, yüzüne ve diğer tüm beden parçalarına beden farkındalığını sağlar. Kaş, kirpik, burun, çene, tırnak vs bedenin en küçük noktasına kadar inceleme fırsatı sunarak yaratılışı keşfetme olanağı sağlar. Beden farkındalığı kişinin duygularını yönetmesini kolaylaştıran en güçlü araçtır. Aynı zamanda dokunma eylemi mutluluğu arttıran, stres seviyesini azaltan seratonin, oksitosin hormonlarının algılanmasını sağlar. Yine banyo yapmak su ile temas ederek sinir sisteminin dengelenmesini sağlar. Böylece davranışsal olarak bir eylemde bulunarak banyo, cilt bakımı vs yaptığımızda duygumuz ve kendimize karşı düşüncelerimiz değişerek benlik saygımız ve öz güvenimiz daha da artar.

Kişinin ruhsal ihtiyaçlarının farkında olması ve bunları karşılaması da bir çeşit bakımdır. Gün içerisinde hayatın gerekliliklerini yerine getirirken sempatik sinir sistemi aktif olur böylelikle gün sonunda gergin ve huzursuz hissederiz. Bu süreç kesintisiz olarak devam ettiğinde depresyon, tükenmişlik sendromu, öfke problemleri ile karşılaşırız. Her gün en az bir tane keyif ve huzur bulduğumuz bir aktiviteyi gerçekleştirmek; yürüyüş yapmak, kitap okumak, sıcak bir çay içmek, sakin bir ortamda 10 dk kalmak, dua etmek, ibadet etmek bizi bu olası sonuçlardan koruyacak, daha güvenli, huzurlu hissetmemizi ve sağlıklı ilişkiler kurmamızı sağlayacaktır.

İnsan sosyal bir varlıktır. Bu nedenle sosyal ihtiyaçları mevcuttur. Sevdiğimiz bir arkadaşımızla bir kahve içmek, sevdiğimiz ortamlarda bulunmak, aile bireyleriyle bir araya gelmek, çocuğumla oyun oyun oynamak, eşimle birlikte baş başa vakit geçirmek kişinin sosyal ihtiyacını karşılayarak anlaşılmış olma ve bağ kurma ihtiyaçlarını gideren kişi yine davranışsal bir eylem ile duygusunun ve düşüncelerinin olumlu yönde değişmesini değişmesini sağlamış olur.

Kişisel, duygusal v sosyal açıdan ihtiyaçlarını fark eden ve karşılayan kişi kendisine tam ve bitin bir bakım vermiş olur bu durumda daha huzurlu, güvenli ve hem ruhsal açıdan sağlıklı olmasını sağlar.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu