Birçok aile, çocuğunun hiçbir şey yememesinden, zayıflığından, abur cubur alışkanlıklarından şikayet edip, bunları nasıl değiştirebileceklerine dair bizlere başvurur. Fakat beslenme tutumları da çocuklarla ilgili bugüne kadar konuştuğumuz birçok konu gibi, maruz kaldığı çevreye göre sonradan şekillenen bir konudur. Çocuklarımızın bu alışkanlıklarını değiştirmek, önce kendi düzen ve alışkanlıklarımızı sorgulayıp değiştirmekten geçer. Peki bu konuda neler yapabiliriz, gelin birlikte bakalım.
Yeme Alışkanlıklarınızı Gözden Geçirin
Ev içi beslenme alışkanlıklarımız hamur işi ağırlıklıysa, çocuklarımızın sulu yemekleri tercih etmemesi garip karşılanmamalı. Veya öğün zamanları öncesinde abur cubura göz yumunca çocuğumuzun iştahla verdiğimiz öğünü yemesini beklememeliyiz. Sırf “yeter ki bir şeyler yesin de aç kalmasın” düşüncesi de ne kadar iyi niyetli görünse de aslında beslenme konusundaki sınırlarımızı esneterek iyilikten çok kötülük yaptığımızı bilmeliyiz. Öğün sonrasında nasılsa istediği yiyeceği annesinin kıyamayıp vereceğini bildiği çocuğun, öğün sırasında sofraya konulan yemeği yemesi beklenmemeli ve tüm bunlar için “bir kereden bir şey olmaz” da dememeliyiz. Bizler, zararlı olarak nitelendirebileceğimiz her türlü davranıştan nasıl ki çocuklarımız için uzak kalmalıysak, bu yiyecekleri de optimal seviyede çocuklarımızın uyku saatlerinde, onların olmadığı mekan ve zamanlarda tüketmeye çalışalım. Marketten bu yiyecekleri onlar yanımızdayken satın almayalım, evde kolaylıkla görüp ulaşabilecekleri dolaplara koymayalım ki evde bir yerlerde bu yiyeceklerin var olduğunu bilip yemek saatleri isyan bayrakları çekilmesin. Bizler davranış değişikliğine gittiğimiz ve bunu tutarlı ve düzenli bir şekilde hem davranışlarımızla hem sağlıklı-zararlının aktarıldığı sözel ifadelerimizle sağladığımız müddetçe çocuklarımız da bizi taklit edeceklerdir.
Dış Görünüş, Motivasyon Olamaz
Bunun dışında çocuklarımıza yeme konusunda zorlama yapmamalı, dış görünüşü (eğer yemezsen zayıf kalırsın kimse seni beğenmez vb.) hiçbir zaman sağlıklı beslenmeyi özendirmek için bir motivasyon olarak kullanmamalıyız. Aksi halde yetişkinlik hayatında beden dismorfik bozukluklarına sebebiyet verebiliriz.
Porsiyon Değişikliği Eğlenceli Gelebilir
Fakat en azından yemeğin tadına bakmasını teşvik etmek için, tabak boyutu olarak çerez tabağı ve porsiyon olarak da aynı ölçüde az yemek vermeyi, yemek kaşığı yerine çay kaşığı vermeyi deneyerek farklı bir eğlence katabiliriz. Yemek Yerken Ekran Kullanımı Kaldırılmalı Çocuğun yemek yerken; çiğneme ve yutma hareketlerini bilinçli yapması, yemeğin renk, tat, dokusuyla ilişki kurarak bilinçli bir doyma elde etmesi, sağlıklı bir öğünün en önemli bileşenlerindendir. Fakat dikkati bu bileşenlerden çok karşısındaki ekranda olan ve annesinin ağzına yemek tıkıştırdığı bir çocuk için sağlıklı bir doyumdan söz edilemez. Bununla birlikte çocukta ekran ve yemek arasında kurulan ilişki pekiştirilir ve ileri yetişkinliğinde her ekrana maruz kaldığında bir şeyler yemek isteyebilir ve bu da diğer kilo problemlerini beraberinde getirir.
Çocuğunuza Alternatifler Sunun
Yemek öncesinde “bu akşam ne yemek istersin?” demek yerine “bugün kuru fasulye mi karnıyarık mı yemek istersin?” cümleleriyle alternatifler sunarak onun da seçeneklerini önemsediğimizi belirtip iletişimsel olmaya çekebiliriz. Çocuklarda kahvaltı yapmamanın hafıza, kaygıyla başa çıkabilme becerisi, okul başarısı gibi konularla olumsuz yönde ilişkisi ve beslenme alışkanlıklarının kimlik gelişimine etkisi de çalışmalarla kanıtlanmışken, değişime daha fazla geç kalmadan bugünden başlayalım.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.