Çocuk ve Ağlamak

Çocuklar isteklerini dile getirmek yerine ağlamayı tercih edebilirler. Bu davranış çocuğun dil gelişimiyle bağlı olmakla birlikte çocuğun isteklerini yaptırmak için yaptığı bir davranış da olabilmektedir. Bir bilim insanı gibi deneyerek öğrenen çocuklar isteklerini ağlayarak yaptırabildiğini farkettiğinde bu davranışı daha da arttırmaktadırlar. Ağlama davranışında çocuğun yaşı da önemlidir. 2 yaş civarında çocuklarda inatçılık ve ağlama daha sık görülsede bu özellikler genellikle geçicidir ve 3 yaşa gelindiğinde çocuk daha uyumlu olmaktadır. Çocuğun yaşından bağımsız olarak istediğini yaptırmak için ağlamaları da olabilmektedir. Bu ağlamalarda genellikle çocukların neden ağladığına bir anlam verilemez ve çocuklar sakinleşmekte zorlanırlar. Bu durumda çocuğun neden ağladığını anlamak önemlidir.

Bazen günün stresi ve yorgunluğuyla çocuğun ağlamasına ebeveynlerin sabrı kalmayabilir. Böyle zamanlarda ebeveynler tahammülü kalmadığı için çocuğun susması için istediğini yapabilir veya çocuğun istediğini çocuğa verebilirler. Çocuk ağlayarak istediğini karşıdaki kişiye yaptırdığında ağlama davranışı pekişmiş olur ve çocuk ağlayarak istediği şeye ulaşabileceğini öğrenir. Çocuğun ağlaması gayet doğal olsa da bu durumlarda ağlamaya karşı nasıl tepki verildiği önemlidir.

Çocuklar çevrelerini bilim insanı gibi deneyler yaparak keşfederler. Bu deneylerde çevresindeki kişilerin sınırlarını deneyerek neler yaptırabileceklerini öğrenirler. Bir durum 100 defa yaşansa ve ebeveynler 99 defa kararlı olup 1 defa da çocuğun susması için kararlılığından vazgeçerse çocuk o 1 istisna olan durumu kendisine referans alarak denemelerine devam edecektir.

Peki çocuk ağladığında ne yapmalıyız? Her şeyden önce bu duruma yaklaşımımızla çocuğa model olmaktayız. Bu yüzden bir kriz anında sakinliği koruyarak çocuğa model olmak önemlidir. Bir kriz anında ebeveynlerinde öfkesini yansıtması durumu daha karmaşık hale getirmekle birlikte çocukla arasındaki ilişkiye de zarar verme noktasına gelebilir. Bir kriz anında ebeveyn çocuğa çocuğun duygusunu yansıtarak duruma nasıl yaklaşılacağına yönelik model olabilir. Çocuğun ağladığı zamanlarda duygusunun anlaşıldığını hissetmesi sakinleşmesi için yardımcı olacaktır (Örneğin “Bir şeyler seni çok kızdırmış” gibi basit ama duygu içeren cümleler kurulması). Çocuk ağladığı zaman ne için ağladığını anlamak önemlidir. Böyle anlarda uzun uzun konuşmak, sürekli çocukla ilgilenmek işe yaramayacağı gibi çocuğun daha da tetiklenmesine sebep olabilir. Çocuğa ne yapması gerektiğine yönelik yol göstermek onun çözüm bulması için önemlidir. Örneğin çocuğunuzun ağladığı ve bu yüzden onu anlamadığınız bir anda “Ağladığında ne söylediğini pek anlamıyorum. Sen sakinleştikten sonra konuşalım” demek çocuğa o an ne yapması gerektiğine yönelik bir fikir vermektedir. Bu durumda ebeveynin yapacağı şey halden anlayıp ağlamasına ya da diğer duyguları yaşamasına müsaade etmektir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu