Ameliyatsız göğüs ve pop büyütme veya cerrahi olmadan meme ve kalça büyütme olarak lanse edilen yöntem; kadınların meme ve kalça dokularının daha çekici ve doğal görünmesi için ameliyat olmadan uygulanabilen hidrofilik jel yöntemidir. Bu jel insan dokularıyla yüksek uyuma sahip bir biyolojik maddedir. Birleşiminin % 98’inin sudan oluşması sayesinde insan vücudunun doğal görünümünü verir. Yüksek güvenlikli ve uzun süreli bir etki sağlar.
İşlemin temel özelliği uygulama sonrası iyileşme döneminin kısa olmasıdır. Jelin verilebilmesi için meme kontürünün alt orta sınırından veya kalça kontürünün dış kadranından tek bir giriş noktası açılmakta olup, bu giriş noktası için tek iğne deliği açılması yeterli olmaktadır. Hasta için minimal travmaya yol açan cerrahi olmayan işlem olduğundan hastanede yatış söz konusu değildir.
Sonuç anında kendini göstermektedir, 45 dakika içinde daha büyük ve dik memelere kavuşulmaktadır.
İşlemin silikon işlemine göre bir diğer büyük avantajı; lokal anestezi altında, sadece göğüs veya kalça bölgesinin uyuşturulması ile yapılmasıdır. Hasta uyanık olup uygulama sırasında kendisinin fikirlerine göre meme ve kalça dokusu şekillendirilebilmektedir. Uygulama sonrasında verilen lokal anestezik sıvının etkisine bağlı olarak meme veya kalçada hafif bir ekstra şişlik oluşmaktadır. Bu ekstra şişlik bir hafta içinde kendiliğinden gidecektir. Genel anestezi altında hasta uyutulmaz. Bu sayede hastada hiç uyanmama daha doğrusu ameliyat masasında kalma korkusu oluşmamaktadır.
Bu işlemin diğer avantajlarından bahsedecek olursak; nedbe dokusu oluşmaması, uygulama için deride açılan deliğinin iz bırakmaması sayılabilir. Ayrıca yeniden enjeksiyon yapabilme olasılığı sayesinde istenildiği taktirde memeye veya kalçaya daha büyük görünüm verebiliriz.
Uygulama sonrasına 1 hafta ağır sportif faliyetlerden kaçınılması dışında başka bir şey yapmaya gerek yoktur. Silikon sonrasında ise kanama kontrolü için ameliyat sonrası meme veya kalça dokusunun içine diren konulabilmesi ve uzun süreli bandaj takma gibi dezavantajları da silikonun tercih edilmeme nedenleri arasındadır..
Bu uygulamanın kalıcılığını değerlendiricek olursak; yıkım süreci yeterince yavaş ilerlediğinden, klinik etki beş yıla kadar sürmektedir. Uygulama sonrasında ilk 3 ay içinde %20-30 oranında bir kayıp olmaktadır.
Bu uygulamanın bütün bu avantajlarının yanında silikon daha uzun ömürlü bir yöntem avantajına sahip olsa da, genel anestezi altında uygulanması, işlem sonrası iz kalması, hastanede yatış yapılması, ameliyat sonrası iyleşme döneminin uzun olması, dokunulduğunda anlaşılması yüzünden ameliyatsız meme ve kalça büyütme yöntemi günümüzde daha tercih edilir hale gelmiştir.
“Her meme veya kalça uygun mudur bu işlem için” sorusunu değerlendirecek olursak; genel olarak gelişm bozuklukları, asimetriler, daha önce geçirilmiş ameliyattan kalan çöküntülerin düzeltilmesinde ve özellikle küçük meme ve kalçaların büyültülmesinde kullanılan bir yöntemdir.
Büyük ve çok sarkmış meme ve kalçalar bu uygulama için tercih edilen bir yöntem değildir.
Bu uygulamanın güvenlik profilini değerlendirirsek; dünyada 2004 yılından bu yana kullanılan bu dolgu maddesinin kullanımına ülkemizde sağlık bakanlığı tarafından izin verilmiştir. Bu uygulama ile ilgili olarak yapılan literatür çalışmalarında , jelin güvenilir olduğunu kanıtlamıştır. Bu jelin her hangi bir kanser yapıcı etkisi veya vücuda uyumsuzluk özelliği saptanmamıştır. 18 yaşından büyük her kadın bu yöntemi kendisine uygulatabilir.
Uygulamada kullanılan hidrofilik jel meme dokusunun içinde süt bezlerine uygulanmadığından hamile kalınması durumunda süt vermeyi etkilememektedir. Uygulama yapılabilmesi için, uygulama öncesinde kanser açısından şüpheli kitle taraması için memenin özel görüntüleme yöntemleri ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Aktif kanser yada şüpheli kitle durumunda bu ürünün her ne kadar güvenlik profili çok iyi olsa da, bu uygulamanın ne de alternatif herhangi bir başka uygulamanın yapılması doğru değildir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.