Duygusal mahrumluk geçmişi olan bireyler evlilik bağlarında yüksek beklenti içine girerek mahrumluk hislerini tolere etmek isterler. Ağır mahrumluk hisleri nedeniyle karşılarındaki insanların duygusal muhtaçlıklarını karşılamak zorunda olduğu inancıyla hareket ederler. Bu nedenle eşlerinden ağır ilgi ve ihtimam beklerler. Ne kadar ilgi görürlerse görsünler gereksinimlerinin büsbütün karşılanmadığını hissederler. Bekledikleri seviyede ilgi görmemeleri halinde çarçabuk öfkelenirler. Bu çeşit durumlarda eşlerinin davranışlarını şahsileştirmeye meyillidirler. Çarçabuk alınganlık gösterir ve tepkiseldirler. Duygusal dayanıklılıkları zayıftır. Kimi vakit istek ve muhtaçlıklarını lisana getirmedikleri halde eşlerinin bu tabir edilmemiş istek ve gereksinimleri anlamasını beklerler. Mahrumluk hissinin geçmişten gelen öfkesini üstü örtülü olarak bu formda tabir ederler.
Evlilik ilişkinizdeki mahrumluk hislerinizi gözlemleyin. Duygusal manada neye gereksiniminiz olduğuna dair farkındalık geliştirin. Eşinizi suçlamak yerine ona hangi hislerin yoksunluğunu çektiğinizi söz edin. Bağlantınızı “şikayet” üzerine değil “empati” üzerine temellendirin. Ne istediğiniz konusunda daha net olmayı tercih edin. Anlaşılmak mı istiyorsunuz yoksa duygusal tansiyon oluşturmak mı? Belirsizlikler en az sizin kadar eşinizi de rahatsız eder. Bu nedenle kendi hislerinize dair farkındalık seviyenizi yükseltin. Şuan neyin eksikliğini hissediyorum? Bu kadar öfkeli hissetmemin nedeni geçmişte karşılanmamış duygusal gereksinimlerim olabilir mi? Bu kadar yüksek beklenti eşim için de yorucu olabilir mi? Eşim ve ailem duygusal manada talepkar olduğum kanaatindeler mi? Yüksek beklentilerimin sahibi içimdeki mahrum çocuk olabilir mi? İçimdeki mahrum çocuğun güzelleşmesi sadece eşimin bana olan yaklaşımıyla mı ilgili?
Bu soruların yanıtları tamir süreciniz açısından çok değerli. Öte yandan tekrarlayan örüntüleri fark edebilmek de gerekli. Çocukluğunuzda gereğince anlaşılmadınız, aile içinde duygusal doyumunuzu sağlayamadınız ve bu nedenle yetişkin hayatınızda önemli duygusal boşluk yaşadınız. Evlendiniz, içinizdeki boşluk o kadar derindi ki onu doldurmak için duygusal taleplerinizi arttırdınız. Eşinizin ilgi ve şefkatiyle tatmin olmadınız. Eşinizin daima daha ilgili ve ihtimamlı olmasını arzuladınız. Bu kere eşinizin bıkkın halleriyle karşılaştınız ve hayal kırıklığı yaşadınız. Bu halde yoksunluğa dair tekrar eden örüntü sürecine farkına varmadan taban hazırladınız. Şayet tekrar eden bu örüntüden kaçınmak istiyorsanız öncelikle çok talepkar halden uzaklaşmaya çalışın. Eşinizi zihninizde “yara bandı” olarak konumlamayın. Onun da duygusal olarak bir dayanma gücü olduğunu ve daima talep karşılayan pozisyonda olmaktan yorulabileceğinin unutmayın. Duygusal gereksinimlerinizin karşılanması konusunda ısrarcı olmayın. Şayet biraz alan tanırsanız eşinizin gereksinim duyduğunuz ilgi ve şefkati size sunduğunun farkına varacaksınız.
