Gerçekten hayır diyebiliyor musunuz yada şöyle sorayım size hakikaten özgür müsünüz?
Size nazaran özgürlük nedir. Nasıl yaşarsanız yada nasıl hissederseniz özgür olduğunuza
inanırsınız?
Mesela ömrünüzde karar alırken yalnızca kendinizi mi düşünürsünüz yoksa diğerlerini da
düşünür müsünüz?
Kaybetmekten korkar mısınız? Bilhassa kaybetmekten korktuğunuz beşerler var mı?
Sınırlarınız var mı? Ne kadar sınırlarınızın gerisinde duruyorsunuz? Yoksa kurban rolüne
bürünmek daha mı kolay geliyor size?
Bazılarınızın kurban rolümü, diye sorduğunu duyar üzereyim. Evet kurban rolü kişinin başına
gelenlerden daima diğerini sorumlu tutup kendisine acıması yahut suçlamasıdır.
Örneğin,yapmanız gereken bir iş vardır.Ve eşiniz yada ailenizden birisi sizi çok
üzmüştür,sinirlendirmiştir. Ve sizde huduttan ne yapacağınızı bilmediğiniz için işinizi
yapmamışsınızdır yada ertelemişsinizdir.Sonrasında “hep onun yüzünden ,beni
sinirlendirmeseydi bu türlü olmayacaktı. “deyip karşı tarafı suçlarsınız ve böylelikle daha çok
kızgınlaşırsınız . Tahminen kendinize kızar belkide acırsınız kendinize.Bu ve buna benzeri durumlar
sizin özgürlüğünüzü kısıtlar.Ve özgürlüğünüzün elinizden kaydığının farkında bile değilsinizdir.
Unutmayın ki daima kurban rolünde olmak ya da endişe içerisinde yaşamak diğer deyişle hayır
diyemediğiniz her durumda,sınırlarınızın ihlal edilmesine müsaade vermiş olup,kurban psikolojisine
daha da gömülürsünüzki buda sizi özgür kılmaz.
Özgürlün ve kendine güvenmek, hayat kalitesini yükseltmesinin yanısıra toplumsal ilişkilerinizden
tutun özel ilgilerinize,ev yaşamanızdan iş ömrünüze kadar bütün alanlarda kendiniz ile ilgili
ne varsa,bütün çatışmalarınız ve çekişmelerinizi çözümlemiş ve onarmış olursunuz. Şunu
unutmayın sevgili okurlarım bir kişi diğeri ile çatışırken dahi yalnızca kendisiyle kavga
ediyordur demektir.
Bugünlük bu kadar. Sevgi ile keyifli ilerleyin.