UV, sigara,sağlıksız beslenme, alkol, hava kirliliği, radyasyona maruz kalmak üzere dışşal faktörler ile fizikî idmandan uzak, gerilimli bir ömür, tek tek hücresel seviyede iyileşme-onarma sistemlerini bozuyor ve özgür radikallerin artışına yol açıyor. Özgür radikaller ise hücre çekirdeğinde bulunan DNA’nın baş düşmanı ve DNA’da bozulmaya ve erken hücre vefatına yol açıyor. Hücre vefatının artıp, yeni sağlıklı hücre imalinin azalmasına “yaşlanma” diyoruz. Yaşlanma sürecinin aynası da cildimiz. Birebir gün doğmuş ve farklı fizikî yaşlandırıcılara, UV, sigara, alkol, radyasyon vs. maruz kalmış iki bireyin yalnızca cilt muayenesi ile hangi bedensel hastalıklara yatkın olduğunu, alışkanlıklarını, nasıl bir ömür sürdüğünü bir dermatoloji uzmanı rahatlıkla söyleyebilir. Yani cildimiz gerçek vücut yaşımızı söyler, hangi bedensel hastalıkların adayı olduğumuzu söyler.
Doğal beslenme, sağlıklı bir ömür sürebilmemiz için mecburidir.
Metabolizma, vücuda ağız/cilt yoluyla alınan her türlü(besin, ilaç, kozmetik, ışık …vs) hususların parçalanarak yapıtaşlarına ayrılması, birtakım kimyasal/fiziksel etkileşimlerden geçmesi ve yararlı olanların kullanılıp, yararsız olanların atılması olayıdır. Kısaca vücut fabrikamızın çalışma sürecidir ve bu süreçte tüm organlarımız birbirleriyle etkileşim içindedir. Beynimiz, ruhumuz, kalbimiz, sindirim sistemimiz, cildimiz, bağışıklık sistemimiz, tüm organlarımız birbiriyle etkileşim içinde olduğuna nazaran bunlardan birinin fonksiyonel bozukluğu oburunun sağlıklı çalışmasına tesir eder.
Kısaca sağlıklı vücut, sağlıklı çalışan metabolizmanın bir sonucudur ve hayatımızı sağlıklı geçirirsek keyifli uzun bir ömür sürebiliriz.
Metabolik istikrarın bozulması ise çeşitli hastalıklara taban hazırlar.
Beslenme alışkanlığımız, uyku ve kâfi fizikî aktivite metabolik istikrarın sağlanmasında değerlidir. Birindeki bozukluk bu dengeyi de bozacaktır.
Örneğin, 40 yaşında hala sivilce sorunumuz varsa, bir yerde, tahminen sindirim sistemimizde, tahminen de hormonal metabolizmamızda bir dengesizlik kelam hususudur yahut kullandığımız kozmetikler cilt metabolizmamızı bozmuştur…
Yada boynunuzdaki et benleri üçer beşer artarken, alında kahverengi lekeler ve karın etrafınızda yağlanma başlamış olabilir, siz farketmemiş olabilirsiniz…
Belki de saçlarınız dökülüyor, tırnaklarınız kırılıyor, cildinizde kuruma pullanma ve kaşıntı oluyordur. Demir depolarınız eksilmiştir. Bilseniz aslında kalın bağırsağınızdaki metabolik istikrar bozulmuş ve sessiz sedasız duran bir polip büyümeye ve davranış değiştirmeye başlamıştır…
Birbirleriyle bağlantılı olabileceğini siz varsayım edemeyebilirsiniz lakin dermatoloğunuz bu belirtileri kıymetlendirebilir, hormonlarınızdaki bozulmanın, insülin direncinizin başladığını ya da sindirim sisteminizde metabolik istikrarın bozulduğunu size söyleyebilir.
Dengeli metabolizma, metabolic balance programıyla elde edilebilir…
Metabolizmanızın istikrarı ise sağlıklı cildin, sağlıklı vücudun, ruh sıhhatinin kısaca sağlıklı uzun ömür sürebilmenizin, memnun yaşlanmanızın anahtarı olacaktır…
