Kardeş ilişkileri göründüğünden biraz daha karmaşıktır ve genetik, yaşam olayları, cinsiyet, ebeveyn ilişkileri ve aile dışındaki deneyimler gibi çeşitli faktörlerden etkilenir. Kardeş kıskançlığı genellikle evde tek başına özerk halde olan çocuk için yabancı madde niteliğinde, eve yeni gelen, bir türlü de gitmek bilmeyen küçük kardeşin gelişiyle, kimi zaman annenin hamilelik döneminden itibaren baş gösterir.
Kardeş Kıskançlığı Belirtileri Nelerdir?
Anne babadan uzaklaşma ve onları dinlemeyi reddetme, okula gelmeyi reddetme (evde annenin kardeşle başbaşa geçirdikleri zamanı kaçırdıkları için), kabuslar, uyku problemleri, ani sinirlilik, kardeşe şiddet uygulama ve hatta parmak emme, bebekçe konuşma ve davranmaya geri dönme, alt ıslatma gibi davranışlar bu kıskaçlığın belirtileri ve aynı zamanda tepkileri arasında en sık karşılaştıklarımızdır.
Duygularını Kabul Edin ve Anlayış Gösterin
Kıskançlık, tıpkı üzüntü veya mutluluk gibi bir duygudur ve normaldir. Aşırılığa gidilmedikçe kardeşler arasında kıskançlıklar görülmesi de bir o kadar yadırganacak bir durum değildir. Dolayısıyla ilk yapmanız gereken bu duyguları kabul etmek ve anlayış göstermektir. Fakat bu aşırılık boyutunun aşılması çocukta davranış bozukluklarına sebebiyet verebilmektedir.
Peki Bu Durumda Ebeveynler Olarak Üstümüze Düşenler Nelerdir?
1- Kıskançlık Duygusu Üzerine Konuşun Çocuğumuzla bir yetişkin gibi karşımıza alıp konuşmalı, duygularını söylemesi ve rahatsız olduğu konuya dair konuşması için cesaretlendirmeli, onları anladığınızı ifade etmeli ve duygularını anladığını ona geri yansıtmalısınız. Anlaşıldığını hisseden çocuk daha iletişimsel boyuta çekilir ve olumsuz davranışlar azalışa geçer. Bu konuşma içeriği kardeşinin şuan tıpkı birkaç sene önceki kendisi gibi ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar küçük olduğu, bir gün onun da büyüyüp bu işleri kendisi yapabilene kadar anneye daha fazla ihtiyaç duyduğu, o büyüyene kadar da biraz sabırlı olması gerektiği, isterse bu konuda anne babasına yardımcı olabileceği, öğrendiklerini öğretebileceği ifade edilebilir.
2- İletişime Dahil Etmek Küçük kardeşle olan iletişimimize diğer çocuğumuzu dahil edebiliriz, bunu görev odaklı değil de oyunlaştırma ve birlikte eğlenceli zaman geçirme aktivitesi şeklinde gerçekleştirebiliriz. Örnek: alt değiştirirken –hadi çıtçıtlarını sen geçirmeyi dene.
3- Gülümsemenin Etkisi Çocuğumuza sık sık gülümsemek, stres ve endişeye neden olan hormonların azalmasına yardımcı olacaktır.
4- Çocuğa İhtiyaç Duyduğu Sevgiyi Hissettirin Anne, baba ve çocuk arasındaki bağ ne kadar arttırılırsa, çocuk kendini ne kadar huzurlu, mutlu ve sevilen bir ortamda olduğunu hissederse bu tepkileri de gittikçe azalacaktır. Bunun için dokunsal olduğu kadar sözel olarak da kimseyi onun gibi sevmeyeceğinizi, her çocuğa duyulan sevginin yerinin ayrı olduğu konusunda güven verici konuşmalar yapabilir, bireysel olarak geçirilen -anne çocuk/baba çocuk- etkinliklerini arttırabilirsiniz.
5- Kayırmalara Yer Yok Bazen aileler kıskançlığı önleyeyim derken, hakkaniyetli davranmayı kaçırabilir. Bir örnek olarak, kıskanan büyük çocuğun olumsuz duygularını ateşlememek adına, basit bir oyuncak paylaşım kavgasında, haklı olan küçük kardeş olsa dahi, büyük kardeşin isteğini yapmak gösterilebilir. Bu gibi durumlarda sevgimiz gibi kurallarımızı da eşit tutup, empati kurmasını teşvik edebiliriz.
6- Kardeş Kıskançlığıyla İlgili Pedagojik Öyküler Bazen kendi duygularını yaşayan başka çocukların da olduğunu hatırlatmak ve yalnızlık hissinin azalması adına, bazı pedagojik öykülerin de baş etme stratejilerinde yeri büyüktür.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.