Çocuğun “büyüme sürecinde” olması , vücudun onu ziyadesiyle yormasından ötürü agresyonlarının yükseldiği anlaşılıyor.
OBEZİTE denince çok kişinin aklına AÇLIK DOLU GÜNLER / HAFTALAR / AYLAR geliyor.
Toplum bu hususta çok acımasız.
Bırakın obez tarifini , kilosu hududun biraz üstünde olan bireyleri yemesi/içmesi cürümmüş bakışlarıyla yargıladıklarını gözlemledim.
Kilo vermek isteyip , her türlü rejimi uygulayan çok kişi geldi muyenehaneme.
20 kilo vermiş ,25 kilo almışlar.
Ellerinde koca listeler:
YENMEMESİ GEREKENLER LİSTESİ / YASAKLI BESİNLER LİSTESİ …..
Bilindik “kibrit kutusu “ ölçekleri…
Parmağı yan mı tutuyoruz, dik mi koyuyoruz üniteleri.
Herkes bireye YEMEMESİ GEREKENLERİ söylüyor NE YEMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEMİYOR.
Hepimizin bambaşka bir kıssası var.DOĞAL OLARAK DEVİNİYORUZ.
Bir aile içinde ki fertlerin bile metabolizmaları çok farklı çalışıyor.
Ben GIDA HASSASLIK TESTİ uyguluyorum.
Ne palavra söyleyeyim başlarda ben de yenmemesi gerekeleri tanımlıyordum.
Sonra kişinin taleplerini, psikolojisini işin içine katınca uygulama sistemim değişti.
Bir de üstüne GAPS DİYETİ ile tanışınca , değişik bir hal aldı diyetler.
Bu sabah ki konuşmamız da GAPS DİYETİNİN anlatımı ile çok keyifli bir hale döndü.
Çünkü anneye bu sürecin mutfak sistemlerinde çok radikal bir değişim ile orijinal bir başlangıç olduğunu anlattım.
Anne de yaşanan egzama sorunu , küçük kardeşin astım hastalığını da tespit edince anne kabul etti.
GAPS DİYETİ bütün ailenin güzelleşmesi için mutfaklarına girecekdi.
Pazartesi günü için randevulaşdık.
Ne yiyeceklerini , nasıl yiyeceklerini ONLAR İÇİN ÖZEL OLARAK HAZIRLAYACAĞIZ.
Şifalanacaklardır kesinlikle.
Şifanın ne kadarını alacaklarına kendileri karar verecekler.
Sonuçda ben YOL ARKADAŞIYIM..
Şifa her daim olsun.