İnsan beyni içsel ve dışsal tehlikelere karşı kendini korumak için bir savunma ve alarm sistemine sahiptir. Bu sistem bilinç dışı bir reflekstir ve ilkel bir savunma mekanizmasıdır. Burada temel amaç kişiye bir tehlike olduğu mesajı vermektir ve sonrasında kişinin bilinçli olarak kendini savunmasını sağlamak üzere tasarlanmıştır. Bu nedenle bunu bir alarm sistemine benzetebiliriz; alarm çalar tehlikeyi haber verir ve sonrasında biz bu tehlikeyi yorumlar-değerlendirir ve bilinçli olarak kendimizi korumaya çalışırız.
Panik bozuklukta nedeni tam bilinmemekle birlikte bu alarm sistemi yanlışlıkla aktive olur; bunu ‘’alarm sisteminde’’ oluşan bir kısa devreye benzetebiliriz.
Genellikle masum ve fizyolojik içsel (bedensel) uyaranlar örneğin; fiziksel efor, çok fazla kahve, sıcak bir gün, kabus görme, öfke yada heyecan gibi duygulanmalar vb. bu alarm sistemini devreye sokar ise sinir sistemimiz (sempatik sinir sistemi) aktive olur ve bedenimizde çarpıntı, hızlı ve kesik nefes alma, titreme, terleme gibi uyarıcı ve bizi tehlikeden kaçmaya hazırlayan değişiklikler meydana gelir ancak burada bu ‘’alarm sistemi’’ yanlışlıkla devreye girmiştir.
Daha sonrasında kişi bu tehlikeli olduğunu düşündüğü içsel uyaranlara aşırı dikkat eder adeta kendini monitorize eder ve bir daha olacak mı diye kaygılanmaya başlar; sonra bir kısır döngü olarak devam eder…
Yani aslında bizi korumak için tasarlanan bir ilkel refleks daha sonrasında bize zarar vermeye başlar. Aslında bu sadece ruhsal hastalıklarda değil fiziksel rahatsızlıklarda da görülür.
Örnek vermek gerekirse; Yüksek tansiyon hastalığında damarlardaki basınç artınca kalbimiz bunu aşmak için büyümeye başlar ancak belirli bir süre sonra büyüyen kalbin beslenmesi bozulur ve kalp hastalıkları meydana gelir.
Enfeksiyonlarda bağışıklık sistemimiz devreye girer ve bakteri-virüsleri öldürürken bir iltihabi reaksiyon oluşur ve bu reaksiyon uzun süre devam ederse organlara zarar vermeye başlar; corona virüs pandemisinde popüler olan sitokin fırtınası gibi…
Yani panik ataktan sonra kişide böyle bir kısır döngü oluşursa; kişi iç uyaranlarına odaklanır sonra tekrar tekrar panik ataklar geçirir ve panik bozukluk gelişir…
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.