Hayatın akışını sağlayan kan, iki ana kısımdan oluşmaktadır: Sıvı kısım (plazma) ve hücreler.
Kanda bulunan hücreler alyuvar, akyuvar ve trombositler olarak üçe ayrılırlar. Plateletler yahut başka ismiyle trombositle bedenimizdeki hasarlı dokuların tamiratını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gerekli olan “büyüme faktörlerini” (Platelet derived growth factor,Transforming growth factor-ß, Endothelial growth factor, Epithelial growth factor, Insulin like growth factor, Hepotocyte growth factor, Fibroblast growth factor, Cartilagederived morphogenic protein) yapısında barındıran kan bileşenleridir. PRP uygulaması ile amaç dokuya kan sirkülasyonu ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda plateleti vererek hasarlı dokunun tamiratının hızlandırılması amaçlanmaktadır.
PRP, bireyden alınan az ölçüdeki kanın özel bir santrifüj sürecinden geçirilerek bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen “platelet tarafından zenginleştirilmiş plazmanın” yeniden birebir bireye enjeksiyon yoluyla geri verilmesi sürecidir. Plateletlerden salınan büyüme faktörleri hücrelerin tamir düzeneğini devreye sokarak yaraların uygunlaşmasını sağlamaktadır.
Plateletten Varlıklı Plazma (PRP) uygulamasında, gaye bölgeye kan sirkülasyonuyla taşınabilenden yaklaşık 2-4 kat daha fazla sayıda platelet ve içeriğinde bulunan büyüme faktörlerini ulaştırılabilmektedir. Plazma içinde konsantre olarak bulunan plateletler deriye enjekte edildiğinde bünyesinde bulunan büyüme faktörleri, kollajen üretimi ve yeni kılcal damarların oluşmasını uyarmakta ve cildin kendini süratle yenilemesini sağlamaktadır.
PRP süreci hastadan kan alınması ile başlar. Özel bir filtre ve 8 dakikada 3000 devir/dakika ile santrifüj edilerek elde edilen platelet açısından varlıklı plazma tedavi bölgesinde cilde mezoterapi yahut dolgu usulü ile enjekte edilir. Usulün en kıymetli avantajı hastanın kendi kanından elde edilmiş olması ve alerji riski taşımamasıdır. Enjeksiyon bölgelerinde plateletler ve beyaz kan hücreleri sinerjik bir tesir ile ağır formda büyüme faktörlerinin özgür kalmasını sağlar.
PRP’nin dermatolojide kullanım alanları; cilt gençleştirme (antiaging), ince çizgi ve kırışıklıkların tedavisi, volumetrik doldurma, akne sikatrisleri, androjenik alopesi (erkek tipi saç dökülmesi), selülit, stria ve yara güzelleşmesidir. PRP; lazer, ışık sistemleri, dolgu enjeksiyonu , dermaroller yahut botulinum toksini uygulaması ile eşzamanlı olarak da uygulanabilir.Uygulama sıklığı ile ilgili net protokoller olmamakla birlikte 2-4 haftada bir 3 yahut 6 seans uygulanabilir.
– See more at: http://www.basakkandi.com.tr/prp-platelet-rich-plasma-tedavisi#sthash.vjKsV7YG.dpuf