Psikoterapi Ne Değildir?

Psikoterapi süreci daha önce herhangi bir psikoterapi deneyimi olmayan danışan/danışan adaylarımız tarafından oldukça merak edilen bir süreç olduğu kadar bu süreç hakkında toplumumuzda birtakım gerçeği yansıtmayan bilgiler de bulunmakta ve bu bilgilere dayanarak psikoterapiye gelen danışanlarımız hem birtakım endişeler yaşayabilip hem de psikoterapi ile ilgili farklı beklentiler içerisinde olabilmektedirler. Bu nedenle, psikoterapi sürecinin “ne olmadığına dair” seanslarımızdan sıklıkla rastladığımız birkaç örnek vermek isterim sizlere.

  1. “Psikoterapiye gitmek için insanın çok büyük sorunları olması gerek.”

İnsanlar aslında çok büyük sorunları olmadan da yalnızca kendilerini daha iyi tanıyıp hayatlarında yaptıkları seçimleri daha iyi anlamlandırmak için psikoterapiye gidebilirler.

  1. “Psikoterapiye gideyim de psikolog bana bir tavsiye versin.”

Danışanımıza ne yapması gerektiğini söylemek biz psikologların işi değildir. Danışan, psikoterapi süreci esnasında kendisi ve hayatı ile ilgili birtakım farkındalıklar ve alternatif bakış açıları kazanabilmektedir. Ancak aynı danışan günün sonunda yapması gereken bir şey varsa da bunun kararını yine kendisi verecektir.

  1. “Psikoterapiye gidersem anlattıklarım gizli kalmaz.”

Psikoterapide gizlilik ilkemiz gereği danışanımız tarafından paylaşılan herhangi bir bilgi, istisnai durumlar dışında yani danışanımızın kendisine veya bir başkasına zarar verme gibi bir durumu olmadığı takdirde üçüncü bir kişi ile paylaşılmamaktadır. İstisnai bir durum yaşandığı takdirde de üçüncü bir kişi ile yapılan bu bilgi paylaşımı, danışanın bilgisi dahilinde ve danışan ve/veya bir başkasına zarar gelmemesi adına mesleki bir yükümlülük olarak yapılmaktadır.

  1. “Psikoterapiye gideyim de içimi döküp bir güzel rahatlayayım.”

Bazı seanslar sonrasında danışanlarımız rahatlamış hissedebilse de bazı seanslar sonrasında iyi de hissetmeyebilir ve bu gayet normaldir. Bunun nedeni ise, seanslar esnasında konuşulanlar üzerine yaşanılan farkındalıkların danışanlarımızı her zaman mutlu etmeyebilmesidir.

  1. “Psikoterapide her şeyi anlatırsam psikoloğum beni yargılar.

Mesleki etiğe uygun davranan bir psikolog danışanlarını yargılama amacıyla değil, danışanlarını ve onların anlattıklarını klinik bir perspektiften değerlendirme amacıyla dinlemektedir. Dolayısıyla danışanlarımız anlatmak istediği her şeyi yargılanma kaygısı olmadan biz psikologlara anlatabilir. Ancak karşınızdaki psikolog tarafından yargılanmış gibi hissettiyseniz bu konuda psikoloğunuza geribildirim vermek, ortada bir yanlış anlaşılma var ise bunun ortadan kalkmasını ve hatta terapötik ilişkinizin daha güçlü bir hale gelmesini de sağlayabilir.

Psikoterapi sürecine girmek isteyen ve bu tarz bilgiler kaynaklı çekinceleri ve farklı beklentileri olan danışan adaylarına faydalı bir bilgilendirme olması dileğiyle. Sağlıklı günler dilerim.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu