Sosyal Medya Kendi Gerçeklerimiz ve Yaşamın Gerçekleri ile Aramızı Mı Bozuyor?

Sosyal medya bizim kim olduğumuzla ilgili veriyi toplayarak; kim olmamız, neye benzememiz gerektiğini bizlere işliyor. Nasıl giyinmeliyiz, nasıl görünmeliyiz, nasıl tatiller yapmalıyız noktasında içimize ekilen arzu, istek, ihtiyaç tohumlarıyla hareket ediyoruz. Filtreler; “Daha küçük burun, daha büyük dudaklar ve daha parlak bir cilde sahip olmalısın, olduğun halinle yeterli değilsin!” gibi mesajlar vererek bizleri daha farklı bir şekilde görünmemiz gerektiğine inandırabiliyor. Yani sosyal medya kullanımı, kişilerin olumsuz beden algısına sahip olma ihtimalini artırmaktadır (Calogero ve Tylka, 2010). Aynı zamanda herkesin hayatında her şeyin yolunda gittiği, herkesin daima mutlu ve başarılı olduğu illüzyonu doğurabiliyor. Mercan (2010), sosyal medyanın kişilere farklı bir kimliğe bürünebilme imkanı sağlaması nedeniyle kişilerin kendi benliklerine yabancılaşmalarına neden olabileceğini ifade etmektedir. Kısacası sosyal medya kendi gerçeklerimiz ve yaşamın gerçekleri ile aramızı bozuyormuş gibi görünüyor.

Aşırı kullanımında bir bağımlılık tablosuyla karşılaşabiliyoruz. Sosyal medyaya geliştirilen bağımlılığın, her türden bağımlılık gibi akademik, ilişkisel, finansal, mesleki ve fiziksel sorunlara yol açtığı biliniyor. Sosyal medya bağımlılığını gösteren kriterler şu şekilde listelenmiştir: Sosyal medya ile aşırı meşguliyet, olumsuz duyguları azaltmak için sosyal medyayı kullanmak, aynı hazzı almak için sosyal medyayı giderek daha fazla kullanmak (tolerans gelişmesi), sosyal medyanın kullanılmadığı durumlarda sıkıntı, huzursuzluk yaşamak, sosyal medyayı kullanmak için sorumlulukları ve/veya diğer önemli yaşam olaylarını feda etmek (işlevsellikte bozulma), başarılı olmayan sosyal medya kullanımını kontrol etme çabaları ve eski kullanıma geri dönme (Andreassen vd., 2017).

Young (1998); evlilikler, romantik ilişkiler, ebeveyn-çocuk ilişkileri ve yakın arkadaşlıkların internetin aşırı kullanımı sonucu bozulabildiğini, bağımlıların internette geçirdikleri zamanın artmasıyla yakın ilişkide olduğu kişilere ayırdıkları zamanın azaldığını ifade etmektedir. Bağımlı kişilerin internet kullanımlarını gizleme çabaları ve bu konuda söyledikleri yalanlar, yakın ilişkilerinde güvensizliğe ve tartışmalara yol açmaktadır.

Sosyal medyanın aşırı kullanımı yetersizlik, mükemmeliyetçilik, kendine yabancılaşma, özsaygının ve özyeterliliğin azalması gibi birçok olumsuz sonuç doğurabiliyor. O nedenle sosyal medyada ve internette neyle ve ne kadar vakit geçirdiğimizi kontrol altına almak ve üzerimizdeki etkilerini bilinçli bir farkındalıkla gözlemlemek önemli görünüyor.

Aksi takdirde akıntıya kapılıp gidebilir ve kendimizi kendimizden uzaklaşmış bir halde bulabiliriz. 

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu