Sahi kimler yavaş yavaş ölür? Pablo Neruda’nın çok sevdiğim aşağıdaki dizelerine kulak verelim hep birlikte:
Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek
istemekten kaçınanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar.
Pablo Neruda
Her satırı aslında çok sey fısıldıyor bizlere.Herkes payına düşeni alabilir.Hayatının çok monoton geçtiğini düşünenler, acı ve sarsıcı bir olayla karşılaşmış olanlar ya da ilişkilerinde problem yaşayanlar…Hepimiz kendi hayat serüvenimizde farklı farklı acılar, sıkıntılar ve problemlerle karşı karşıyayız.Ki bu aslında olması gereken en doğal durum.Acıdan her zaman uzak durmak isteriz, hep mutluluğun formüllerini araştırırız;ama asıl bizi dönüştürecek, olgunlaştıracak olan da hayatımızda başımıza gelen acı olaylardır.Yeter ki acımızı kabul edip, onun neden hayatımıza girdiğini anlamaya çalışıp, acımıza sarılabilelim.Böylece acı olaylar üzerine düşen görevi yapıp, bizi olgunlaştırıp, dönüştürerek hayatımızdan sessizce ayrılıp gideceklerdir.İşte hayatımızdaki istenmeyen ama kaçınılmaz olan bu acılarla mücadele ederken, yukarıdaki şiirin satırları bize yol gösterip, hayatımızı beklemediğimiz anda aydınlatabilir, diye düşünüyorum.Ufkunu genişletmek ve değiştirmek, riske girmek, okumak, müzik dinlemek, seyahat etmek belki bazen mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmak….Heyecan verici değil mi?Bazılarımıza ufak, sıradan şeyler gibi gelse de kimi zaman küçük değişikler hayatımızda hiç ummadığımız güzelliklere gebe olabilir.Değişiklik yapmaktan yeni yerlere gidip, yeni tecrübeler yaşamaktan korkmayalım.Belki de kalkıştığımız ufak bir değişiklik, bahsedilen acı olaylarla başedebilmeyi de kolaylaştıracaktır.Ya da hayatımızda sıkıntılı gibi görünen döngüleri kırabilmemizi sağlayacaktır.Bir kursa başlamak, evine her zaman gittiğin yolu değiştirmek, sinema ve tiyatro izlemek gibi alışkanlıkların yoksa bunları hayatına katmak ve daha niceleri…Herkes bunları kendine göre çeşitlendirebilir ve çoğaltabilir.Ayrıca hayatımıza kattığımız bu yeni adımla hiç farkına varmadan bakış açımızı genişletip, yakındığımız durumlarla da daha kolayca başedebiliriz.Kendimizle ilgili farkındalığımızı arttırabiliriz. Yenilik ve değişimlere açık olmak umudu ile.Şimdi tekrar Pablo Neruda’nın satırlarını okumaya ne dersiniz?
Uzman Psikolojik Danışman
Filiz ERDİN
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.