Koku moleküllerinin koku alanına ulaşması iki şekilde olur: ortonazal yol ve retronazal yol. Ortonazal, solunumla alınan koku moleküllerinin alınması ile ilgili iken retronazal daha çok koku moleküllerinin ağzın arka kısmından alınması ile ilgilidir. Alınan kokular ortonazal ve retronazal olarak farklı algılanır. Alanyazına bakıldığında; ortonazal ve retronazal algının karşılaştırılmasında, retronazalın algılanma yoğunluğunun daha az olduğunu destekleyen çalışmalar vardır ve retronazalın eşiği ortanazala göre daha yüksektir. Bu bilginin bize; farklı yollara giden koku moleküllerinin farklı işlem süreçlerinden geçtiğini düşündürmesi normaldir.
Tat ve koku algısı birbirini etkilediği gibi tat alma uyaranları yutma refleksini etkiler. Retronazal koku algısı, yutma sürecinde tat ve gıda alımı ile alakalıdır. Gıda alımı ise yutma ile alakalıdır. Retronazal uyarım, gıda alımı sırasında gerçekleştiği için tat ile karıştırılır. Bu yazının çıkış noktası olan çalışmanın genel olarak amacı; ortonazal ve retronazal koku uyarımının yutmanın sıklığı ve süresi üzerine etkisini incelemektir.
Çalışma kapsamında taranan 57 kişiden sigara kullanmayan 50 kişi katılmış (sigaranın tat ve koku alımını etkilediğini biliyoruz). Çalışmada üç genel kapsam bulunmakta: koku uyarımı, tat uyarımı, yutmanın kaydı. Koku fonksiyonları ‘Sniffin Sticks’ adı verilen bir tarama testi ile; tat alma ise, eşik üstü çözeltilerle belirlenmiştir. Koku uyarıcısı vanilin olup koku uyarımı için olfaktometre kullanılmış. Tat uyarımı için glikoz kullanılmış olup tat verici; katılımcının diş ve yanak arasındaki boşlukta süreç boyunca kalmış. Yutmanın kaydı ise ağız tabanının ultrason görüntüsü ile kaydedilmiş. Yutma sırasında yutma gecikmesi ve tipik dil hareketleri not edilmiş.
Sonuç olarak; ortonazal uyarıcılar retronazal uyarıcılardan daha yoğun olarak kaydedilmiş (alanyazındaki çalışmaları destekleyen bir netice). Yutma kaydına göre ise; retronazal koku uyarımı esnasında katılımcılar daha erken yutma eylemini gerçekleştirmişler. Yutma sıklığı ise retronazal uyarım sırasında daha fazla kaydedilmiş.
Bu çalışmadan çıkarılan genel sonuç: retronazal koku alma uyarısının yutma sıklığını, yutmanın süresini olumlu yönde etkilediğidir. Fakat ortonazal koku alma uyarımının böyle bir etki gösterdiği net değildir. Ayrıca; “tat alma sinirlerinin ve yutmayı başlatan sinirlerinin aksonlarının nükleus traktus solitarisinde sonlanması” bilgisi çalışmadan elde edilen bulguların merkezi sinir sistemine dayanması ile daha anlamlı hale gelmiştir. Bütün bu bilgilerle klinik perspektiften değerlendirecek olunursa; yutma bozukluğuna sahip hastaların tedavisinde retronazal koku alma uyarımı önemli bir rol oynayabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.